Regaib Kandili´ne Özel İstanbul´da Manevi Yolculuk ( MEVLÜDÜ ŞERİF) 28 Aralık

REGAİP KANDİLİ'ne ÖZEL
İSTANBUL’DA MANEVİ YOLCULUK
28 Aralık
Kişi Başı: 1.500₺ 

1.Gün: Hz. Yuşa Tepesi – Aziz Mahmud Hüdayi Hz. Türbesi – Çamlıca Camii – Sümbül Efendi Camii – Emin Tokadi Hz. Türbesi – Karaköy Yeraltı Camii – Ortaköy

Siz değerli misafirlerimiz ile belirtilen noktalarda buluştuktan sonra ÇELEBİ TRAVEL araç içi ikramlarımız eşliğinde İstanbul’un manevi atmosferini yakından hissedeceğimiz turumuza başlıyoruz. Rehberimizin anlatımları eşliğinde, yüzyıllardır İstanbul’un ruhunu besleyen evliyaların izinde keyifli ve huzur dolu bir gün bizleri bekliyor. Turumuzun ilk durağı, İstanbul Boğazı’na hâkim konumu, eşsiz manzarası ve taşıdığı derin manevi anlamla Hz. Yuşa Türbesi, şehrin en etkileyici ziyaret noktalarından biridir. Beykoz sırtlarında, denizden yaklaşık 200 metre yükseklikte yer alan Yuşa Tepesi, hem tarihî hem de inanç turizmi açısından büyük öneme sahiptir. Hz. Yuşa’nın, Hz. Musa’nın ardından İsrailoğulları’na liderlik eden peygamberlerden biri olduğuna inanılır. Rivayetlere göre Kudüs civarında yaşamış, ancak İstanbul’un fethi öncesinde bu tepeye defnedildiği kabul edilmiştir. Türbenin dikkat çeken en önemli özelliklerinden biri, yaklaşık 17 metre uzunluğundaki sembolik kabir alanıdır. Bu uzunluk, Hz. Yuşa’nın fiziksel boyunu değil, manevi büyüklüğünü ve makamını simgeler.  Ziyaretimiz sırasında türbe çevresinde sessizliğin ve maneviyatın hâkim olduğu atmosferde rehberimizin anlatımlarını dinliyor, Boğaz’ı kuşbakışı gören bu eşsiz noktada fotoğraf çekimi ve bireysel dua için serbest zaman veriyoruz. Şehrin karmaşasından uzak, huzur dolu bu tepe; İstanbul’un sadece bir metropol değil, aynı zamanda derin bir manevî mirasa sahip kadim bir şehir olduğunu hissettiren özel duraklardan biridir. Buradaki ziyaretimizin ardından İstanbul’un manevî merkezlerinden biri olan Üsküdar’da, Boğaz’a hâkim konumda yer alan Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri Türbesi. Asıl adı Mahmud bin Ali olan Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri, 16. yüzyılda yaşamış; kadılık makamından tasavvufa yönelmiş, dünyayı ve makamı elinin tersiyle iterek manevî bir yolculuğa çıkmış büyük bir Allah dostudur. Rivayete göre Bursa Kadısı iken yaşadığı derin bir iç hesaplaşma sonucunda, şeyhi Üftade Hazretleri’ne intisap etmiş ve “benlikten vazgeçmenin” en güçlü örneklerinden birini vermiştir. Türbe, aynı zamanda Celvetî Tarikatı’nın pîri olan Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri’nin irfan mirasını yaşatmaktadır. Osmanlı döneminde padişahlar, devlet erkânı ve halk tarafından büyük hürmet gören Hüdayi Hazretleri; özellikle deniz yolculuklarına çıkanlar, zor karar aşamasında olanlar ve şifa arayanlar tarafından sıkça ziyaret edilmiştir. Ziyaretimiz sonrasında stanbul’un en büyük ve en görkemli camilerinden biri olan Çamlıca Camii’ne geçiyoruz. Modern mimarisiyle klasik Osmanlı cami anlayışını harmanlayan bu büyük mabette hem cami içini geziyor hem de İstanbul siluetini panoramik olarak fotoğraflama imkânı buluyoruz. Bir sonraki durağımız, İstanbul’un manevi merkezlerinden biri kabul edilen Sümbül Efendi Camii oluyor. Asıl adı Yusuf Sinaneddin olan Sümbül Efendi Hazretleri, 15. yüzyılın sonu ile 16. yüzyılın başlarında yaşamış, Halvetî tarikatının Sümbüliyye kolunun kurucusu ve Osmanlı döneminin en önemli mutasavvıflarından biridir. “Sümbül” lakabını, hocası Cemâl-i Halvetî’den almış; ilmi, tevazusu ve halkla iç içe yaşamıyla tanınmıştır. Cami ve külliye, Yavuz Sultan Selim döneminde inşa edilmiş olup İstanbul’un fethi sonrası gelişen manevi merkezlerden biri olma özelliğini taşır. Yapı; cami, türbe, hazire ve derviş hücrelerinden oluşan klasik bir Osmanlı tasavvuf külliyesi düzenindedir. Mimarisinde sade ama derin bir ruh hâkimdir; gösterişten uzak, huzur veren bir atmosfer sunar. Ziyaretimiz sırasında Sümbül Efendi Hazretleri’nin türbesinde dua ediyor, hazire alanında Osmanlı dönemine ait mezar taşlarını inceliyoruz. Rehberimizin anlatımları eşliğinde, Sümbül Efendi’nin tasavvuf anlayışı, İstanbul halkı üzerindeki etkisi ve yetiştirdiği önemli talebeler hakkında bilgiler alıyoruz. Özellikle manevi huzur arayanlar için bu ziyaret, turun en dingin ve etkileyici duraklarından biri oluyor. Gezimize, İstanbul’un manevî haritasında çok özel bir yere sahip olan Emin Tokadi Hazretleri Türbesi ile devam ediyoruz. Asıl adı Muhammed Emin Tokadi olan ve 17. yüzyılda yaşamış olan Emin Tokadi Hazretleri, hem ilmi hem de tasavvufi yönüyle Osmanlı döneminin önemli mutasavvıflarından biridir. Tokat’ta doğmuş, genç yaşlarda ilim tahsili için İstanbul’a gelmiş ve dönemin en büyük âlimlerinden ders almıştır. Emin Tokadi Hazretleri, özellikle Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri’nin halifesi olmasıyla tanınır. Hüdayi Hazretleri’nden aldığı tasavvuf terbiyesini büyük bir tevazu ve teslimiyetle hayatına yansıtmış, ömrünü insanlara rehberlik etmeye ve ilmi yaymaya adamıştır. Rivayetlere göre son derece mütevazı bir hayat sürmüş, dünya nimetlerinden uzak durmuş ve gönüllerde derin izler bırakmıştır. Türbesi, İstanbul’un Üsküdar ilçesinde yer almakta olup, sakin ve huzurlu atmosferiyle ziyaretçilerini adeta zamanın dışına çıkarır. Türbe ziyaretimiz sırasında rehberimizden Emin Tokadi Hazretleri’nin hayatı, tasavvufi anlayışı ve Osmanlı’daki yeri hakkında detaylı bilgiler alıyoruz. Burada misafirlerimize dua etmek, manevi bir mola vermek ve bu kıymetli zatın huzurunda içsel bir dinginlik yaşamak için serbest zaman veriyoruz. Serbest zamanımızın ardından bir sonraki durağımız olan Karaköy Yeraltı Camii (Kurşunlu Mahzen) ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz. İstanbul’un en sıra dışı ve en mistik ibadet mekânlarından biri olan bu cami, Bizans döneminde Galata Surları’nın bir parçası olarak depo ve mahzen amacıyla inşa edilmiş, fetih sonrasında Osmanlılar tarafından camiye dönüştürülmüştür. Cami, yer seviyesinin altında bulunması sebebiyle halk arasında Yeraltı Camii olarak anılmaktadır. İçerisinde İslam tarihinde önemli yere sahip sahabelerden Amr bin As, Vehb bin Hüseyre, Süfyan bin Uyeyne ve Atik bin Abdullah’a ait makam kabirler yer almakta olup, bu yönüyle İstanbul’daki en kıymetli ziyaret noktalarından biridir. Rivayetlere göre, bu sahabeler İstanbul’un fethi sırasında şehit düşmüş ve uzun yıllar bu mahzende muhafaza edilmiştir. Fetih sonrası Fatih Sultan Mehmet’in emriyle bu alan temizlenmiş ve ibadete açılmıştır. Kalın taş duvarları, loş atmosferi ve doğal serinliği ile ziyaretçilerine adeta zamanın durduğu bir mekânda bulunma hissi yaşatan Yeraltı Camii’nde, rehberimizin anlatımları eşliğinde hem yapının tarihsel sürecini dinliyor hem de manevi atmosferi hissedebilmek adına dua ve ibadet için serbest zaman veriyoruz. İstanbul’un kalabalığından birkaç adımda kopup, yüzyıllar öncesinin sessizliğine tanıklık edeceğimiz bu anlamlı ziyaretimizin ardından programımıza devam ederek Ortaköy Meydanı’nda serbest zaman veriyoruz. Boğaz manzarası eşliğinde yürüyüş yapabilir, fotoğraf çekebilir, dileyen misafirlerimiz meşhur Ortaköy kumpirini tadabilir ya da sahil kafelerinde çay-kahve molası verebilir. Serbest zamanımızın ardından belirlenen saatte aracımıza geçiyor ve dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Akşam saatlerinde siz değerli misafirlerimizi aldığımız noktalara bırakıyor, bir sonraki ÇELEBİ TRAVEL organizasyonunda görüşmek dileği ile vedalaşıyoruz.

🚍TUR HAREKET SAATLERİ;
🚦05:15-Kapaklı Kahveler Durağı
🚦05:15-Tekirdağ Özcanlar Köfte Durağı
🚦05:30-Çerkezköy Eski Otogar
🚦06:30-Çorlu Eski Kız Meslek Lisesi Arkası Durağı
🚦06:45-Orion 2

Tur programlarımızdan herhangi birini satın almış olan misafirlerimiz web sitemizde yer alan Tur Kullanım Sözleşmemizi kabul etmiş olur.
TUR KAYIT SÖZLEŞMESİ